Geçtiğimiz günlerde bir toplantı için Ankara’ya gitmiştim. Bir dostumuz akşam yemeği için beni Mado Çukur ambar’a davet etmişti. Mekâna girdiğimde Ankara’da yaşayan birçok siyasetçi, bürokrat ve işadamlarımızı orada gördüm. Yemek çeşitlerine baktığımızda Kahramanmaraş’ın yöresel tatlarını taze taze yeme fırsatını yakalarken etrafında da birçok tanıdık simaları görmüş oldum.
Mado’da her şey yerli yerince ve üst düzey yöneticilerinin de iş disiplinini çalışanlara aşılanmış ki herkes özveri ile müşterileri misafir olarak karşılayıp güler yüzle hizmet etmeleri beni mutlu etti.
Ankara’da yapılan 30’a yakın Afrikalı bakan, büyükelçi, işadamlarının katılımıyla gerçekleşen dünyanın en büyük konferansında Mado ürünlerinin hediye olarak dağıtılması bir Kahramanmaraşlı olarak benimde göğsümü bir kez daha kabartmış oldu.
Mado yönetim kurulu başkanı Mehmet Kanbur’un Ürdün Fahri Konsolosu olması dolayısıyla protokol da görmem yine beni bir Kahramanmaraşlı olarak bir kez daha gururlandırdı.
Fazla söze gerek yok Mado ailesi olmasaydı dondurmamız böyle ön planda olur muydu?
Ayrıca Mado ailesi komşumuz Gaziantep’te olsaydı dondurma şehri işte o zaman Maraş’mı yoksa Antep’mi olurdu?
Bizde” Yiğidi öldür hakkını inkâr etme.” derler tüm dondurmacılar şunu unutmasınlar ki bu şehirde dondurmadan ekmek yiyorlarsa Mado’nun marka mirasından da faydalanmış oldukları bilmelerini hatırlatır.
Mado heryerde diyorum.
Bu içeriğe yorum yapan ilk siz olun!